Biji-Demokrasi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Umudumuz Demokrasi
 
AnasayfaGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 DERSIM FEDAYILERINE

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
agrili2008




Erkek
Mesaj Sayısı : 53
Yaş : 39
Kayıt tarihi : 17/03/09

DERSIM FEDAYILERINE Empty
MesajKonu: DERSIM FEDAYILERINE   DERSIM FEDAYILERINE EmptySalı Mart 17, 2009 3:45 pm

grubumuz bir önceki eylemin yorgunluğunu daha tam olarak atamamıştıki üzerinden
ozmanın bölge komutanı şemo(semdin sakık) bizim ile
bağlantı kurup zeldağının doruklarında bulunan bir mevziyi yok etmemiz gerektiğini
söyledi çünkü geçişleri bu mevzi yüzünden yapamıyorduk ama saat daha erkendi ama
emirdi sorgulanmaksızın uygulamak zorundaydık grubu taparlayıp
kutuderesine götürdum burada dinlenicektik çünkü seyyar birlik olduğumuz için
sürekli hareket etmet zorunda kalıyorduk gurubumuz 24 kişiden oluşuyordu
ama eylemi 8 arkadaşın gerçekleştirmek zorunda olduğunu söyledim ve gönüllü
olarak ben tijdasodir welat mazlum ve iki arkadaş ile birlikte eylemi
gerçekleştirecektik tepeye tırmanmaya başladık ve çok dik olan tepe bizi
aşırı derece zorluyordu ve mevziye doğru yaklaştığımızda grubu 3'e ayırıp 3 koldan
saldıracağımızı söyledim bu arada bizden ayrılan grup çoktan bizden uzaklaşmıştı
ve eylemi başlatmamak için hiçbir sebep yoktu tam eylemi başlatmak üzereydik
ilk mermiyi askerler bize sıktı
görüntü vermiştik heralde ama yokuş dik ve sarp olduğundan bizi fazla etkilemiyordu
atılan el bombaları yanımıza değip bir taş parçası gibi sekip aşağımızda patlıyordu
bizler iyice yaklaşınca saldırı elbombalarımdan 2sini hazırlayıp fırlattım ve
diğer arkadaşlarda el bombalarıyla vurmaya başlamıştı ve fazla zorlanmadan
mevziyi 15 dakika içine mevzi düşmüştü hatta bazı arkadaşlar zafer serhoşluğuna
kapılıp havaya ateş etmeye bile başlamışlardı o mevzide 1adet mg3 6adet g3
1 adete roket atar kamulaştırdık ama atılan el bombalarından etkikendiği için
roket atar pek fazla kulanılacak durumda değildi kutudere karakolu çok uzağımızda
olamadığından hemen karakoldan asker operasyon başlamıştı ve kobraların sesi
duyuldu 2 arkadaşı az ilerideki kayalığa gönderdim eğer arkamızdan asker
sızarsa onlar vuracaktı ve mg3 elime alıp yaklaşan askerleri taramaya başladım
ve yaklaşık beşdakika sonra kobranın bombaları önümüzde patlamaya başladı
hemen kendimizi mevziye gizledik bombalar tam etkili olmasada basınçları sanki
beynimizi patlatacaktı bu durumda 30 saat direndik bombardımandan sonra
arkadaşların durumuna baktığımda hafif yaralar dışında mazlum arkadaş
şehit düşmüştü onu 150 200 metre ilerimize gödük ve toprağı kazmaya başladık
yüreğimizden bir parça zel dağının doruklarında bırakarak yola devam etmek
zorunda kaldık tabiki bu arada düşmanda boş durmamış ve bizi çembere almışlardı
aşağıya inmeliydik çünkü birazdan kobralar gelecek ve daha etkili atışlar
yapabilecekti belirli bir mesafede tek sıra halinde inmeye karar verdik
ama askerlerin hemen altımızda mevzi yaptıklarını gördük ve gruba
mevzilenmelerini söyledim ya ilk biz onları vuracaktık yada onlar bizi vuracaktı
yaşamak savaşırız diye içimden geçirdim bulunduğumuz alan meşelik olduğundan
düşman bizi fark etmemişti elimdeki kleşi seriye alıp etrafıma baktığımda
ağaçlar doğal savunmamızı yapıyorlardı zaten zaman kaybedemezdik
askerler ile aramızda 40 45 metre bi mesafe vardı ve tetiğe dokundumda sanki
bin yılların öfkesini kusuyordum gibiydim ve asker bir çığlık ile yere yığıldı
tüm askerler şaşırmıştı ve hemen kendilerini yere atıp bize doğru sıkıyorlardı
tüm arkadaşları ile beraber bir noktaya yüklenmiştik ve çemberi yarı yorduk
ve sonunda cehennemden çıktık burada düşmanın büyük kayıpları oldu ama
tam olarak bir bilgimiz yoktu buradan nasıl çıkacaktık ve yakında kobralar gelicekti
tek çaremiz kendimizi munzur suyuna bırakacaktık yoksa bu cehennemden
kurtulamazdık ve tahminen 45 dakika suda ilerledik ve rabatta yakın
bir noktadan çıktık yolumuz çok uzundu ve aç olduğumuz için köye girmeliydik
yoksa böyle fazla devam edemezdik ve köye yakın bir noktada konumlandık
yarım saat keşiften sonra herşeyin yolunda olduğunu anlıyarak köyün dıştarafında
kalan bir evin kapısını çaldık kapıyı genç bir arkadaş açtı bizi içeri buyur etti evde
kimse yokmu diye sorunca kimsenin olmadığını söyledi ve hemen yan odaya geçti
1 2 dakika sonra elinde mazemeler ile gerin döndü bizler yemeğimizi yerken
onun gözü silahlarımızın üzerinde dolaşıyordu bende küçükken hep bizim köye
gelirlerken silahlarına bakar ama bir türlü elime almayı istemediğim için
genci daha iyi anlıyordum adını sorduğumda bawer olduğunu söyledi bende
silahıma bakmak istermisin die sorunca zaten genç bawer dünden hazırdı
bizler yemeğimizi yerken oda silahı keşfetmeye başlamıştı bizler sofradan kalktık
ve tijdasodir arkadaş sofrayı toplamak için ısrar etsede genç arkadaşımız kabul
etmedi bizim kalkmamız gerektiğini söylüyünce bana 2 dakika beklememizi söyledi
içeri geçti biraz sonra üstünü değiştirmiş çantasını omzuna atmış bir vaziyette
karşıma dikildi ve bende sizin ile gelmek istiyorum diyince tüm arkadaşlar ile
yüzümüzde bir tebessüm oluştu ve yaşının küçük olduğunu ama bize yardım
edebileceğini söyledim ve evden ayrıldıktan sonra uzun ve zorlu bir yürüyüşten sonra
buluşma yerimize vardığımızda nöbetçi arkadaş bizi karşıladı ve
şemonun(semdin sakık) orada bulunduğunu söyledi bizde arkadaşların yanına
vardığımız da hepsiyle tek tek kucaklaştık şemo bizi tebrik etti yaptığımız eylemden
dolayı ama bizim pek fazla umrumuzda değildi çünkü içimizden bir parçayı
zel dağının doruklarında bırakmıştık...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
DERSIM FEDAYILERINE
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Dersim Konseri II

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Biji-Demokrasi :: (¯`•._.•Kültür, Sanat, Edebiyat,Tarih•._.•´¯) :: Türkçe Şiirler-
Buraya geçin: