Zimanê min, rûmeta min e! / Dilim onurumdur!
Bê zîman jîyan nabe! / Ana dil olmadan yaşam olmaz!
Hiç bir dil diğer dillerin engeli olmadığı gibi Kürt dili de Türk dilinin önünde engel değildir
Kürt ulusunun varlık göstergesi olan Kürtçeyi öğrenmek vicdan sahibi her Kürt’ün tercihi olmalıdır. Birileri bizim varlığımız ve refahımız için gece-gündüz, soğukta ve sıcakta, her daim canlarıyla, kanlarıyla, inançlarıyla mücadele vermektedir. Bize düşen vazife bu mücadeleye çoklu destek vermektir. O birileri bizim ulusumuzun varlığı için yani bizim varlığımız için canlarını feda ediyorlarsa bizde varlığımıza özellikle Kürtçemize sahip çıkmalıyız. Ki canlarını boşuna feda etmiş olmasınlar.
Birileri bizim var olduğumuzu dünyaya duyurmak için bedenlerini cayır-cayır yaktı.
Odasındaki şehit düşmüş yavrusunun resmine bakıp için-için ağlayan bir anneyi düşünün veya gidip ziyaret edin.
Babasız kalmış çocuklar; dayanaksız kalmış eşler düşünün!
İyi düşünün!
Birileri varlığımız için seve-seve ölüme gitti.
Karda ayağı kangren olmuş ve kesilmiş genci düşünün!
40 gün boyunca yemek ve ekmek yüzü görmeyen, ağaç kabuklarıyla; otla beslenen hayatının baharındaki yaşamları düşünün!
Ve çoluk çocuğundan ayrı kalmış onları hiç görmeyecek babayı düşünün!
Düşünün bir kere 20.yy. da 1,5 milyon Kürt aslını inkâr etmeyip varlık mücadelesi verdiği için katledildi!
Varlığımızın delili olan dilimiz Kürtçedir! Peki biz Kürtçemiz için ne yapıyoruz? Onu öğretmemiz ve yaymamız gerekirken, öğrenmeye bile üşeniyor muyuz? Şu an, bu kışta ve soğukta yoğun askeri operasyonlar sebebiyle çok kötü bir durumda mahsur kalmış gencecik oğullarımızı, kızlarımızı düşünün. Acaba erzakı var mıdır? İlacı var mıdır? Ya umutları? Bence düşünmekle –dona-kalmayın. Böyle bir düşünce bile bizi ateşlemeli. Onların mücadelesine sahip çıkmalıyız.
Aslında Kürtçeyi öğrenmek zor bir iş değildir. Günde 1 saatlik (Haftada 7 saatlik) program ile öğrenilebilir. Öğrenme çabasını eğlenceye çevirirseniz daha iyi olur. Bir yük veya iş olarak değil bir dinlenme; kafayı dağıtma yöntemi olarak düşünebilirsiniz. Dersi ağır-ağır değil hızlıca çalışmanızı öneriyorum. Yavaş çalışırsanız düşüncenizde başka yerlere fazlaca kayma başlar, konsantrasyonunuz bozulur ve sıkılırsınız. Canınız çalışmak istemediğinde bir anı okuyun, bir yaşam okuyun! Bu size güç verecektir. Kararlı, disiplinli olun sebat edin. Bu öğrenme kararlılığınızı ve isteğinizi çevrenizdeki insanlara bulaştırın. Girdiğiniz ortamlarda konuşma konusunu Kürtçe yapabilirseniz çok iyi olur.
Güzel Kürtçe yazıp okuduğunuzu, konuştuğunuzu düşünün. Birilerine de öğretirseniz ‘oh ne ala!’ Biz insanlar evlenir ve çoluk çocuk sahibi oluruz. Zamanla torunlarımız olur; soyumuz gelişir. Bir defaya mahsus uygulayacağınız Kürtçe öğrenim programıyla sülalenizi kurtarırsınız. Neden mi? Şöyle, Diyelim ki sen standart Kürtçeyi öğrendin. Bunu çocuğuna öğretirsin ve torunlarına öğretmesine teşvik edersin. Bilinçli ve duyarlı bir soy… Ama bilmiyorsan! Düşünmesi bile korkunç. Büyük ihtimal çocukların da öğrenemeyecektir (şimdiki koşullarda). Artık torunların da benim dedelerim Kürt’MÜŞ der.
Ey Kürt! Kendini bil! Kürdün kendini bilmesi için açacağı ana kapı Kürt’çedir. Senin dilinin, halkının, onurunun savaşını verenlerden güç al. Onlar senin varlığın için şehit düştüler sen de onların hatırasına, varlığının göstergesi olan Kürtçene sahip çık.